Öncelikle yaşamaktan zevk alın. Sağlıklı fit bir beden ancak sağlıklı ruh haliyle mümkündür. kendinizi mutlu eden hobiler edinin mesela resim yapın, deniz kenarında yürüyün, arkadaşlarınızla sohbet edin, merak ettiğiniz kitabı okumaya başlayın, yeni bir dil öğrenmeye başlayın, evinizde küçük değişiklikler yapın…

Doğaya dönün aradığınız her şey doğada var, toprakla oynayın vücudunuzdaki elektriğin toprağa aktığını hissedin. Kuş sesleriyle neşelenin. Güneşle uyanın, güneşin gitmesiyle uyku hazırlıklarına başlayın. Vücut sirkadiyen ritminiz doğayla uyumlu sizde doğanın bir parçasısınız.

Sadelikten yana olun; evinizde, işinizde, hayatınızda, sözlerinizde. Sadelik sizi yormaz. Bolca eşyayla boğulmuş bir evi düşünün hem gözünüzü yorar hem de zihninizi. Fazlalıkları hayatınızdan çıkarın. Mesela sonbaharda giymediğiniz ama yıllardır dolabınızda olan kıyaferleri ihtiyacı olan birilerine verin hem dolabınız açıldığı için siz sevinin hem de yeni kıyafetlerim oldu diye birini sevindirin.

Su tüketiminizi arttırın. Vücudumuzun %60-75’i sudan oluşur ve vücuttaki her işlev için su gereklidir. Su yiyeceklerin sindirimini kolaylaştırır, besinlerin ayrıştırılmasını kolaylaştırır. Vücut ısısını dengeler. Toksinlerin atılmasını sağlar.

Alkollü gıdalardan, nikotinden ve kafeinden uzak durun. Bağımlı olduğunuz her şey sizi yönetir ve karşısında sağlığınız, sevdiğiniz bile olsa bağımlı olduğunuz şeyi tercih edersiniz.

İşlenmiş-paketlenmiş gıdalardan uzak durun. Paket okumayı öğrenin. Çok basit arkasına bakın içindekiler bölümünde bilmediğiniz şeyler yazıyorsa hemen elinizden bırakın. Raf ömrü 1 haftadan uzun bir gıda tüketmemekte içindekiler bölümüne bakmaya alternatiftir.

Televizyon izlerken, ayakta ya da bir işle uğraşırken yemek yemeyin. Yemek yemek gün içinde yapabileceğiniz en güzel aktivitelerden biridir ve bunu güzel anı hatırlamayacağınız hale getirmeyin. Televizyon izlerken ne yediğinizi bilmezsiniz tadına da varamazsınız. Tabağınızda 1 kaşıkta olsa 10 kaşıkta olsa anlamadan yersiniz hatta fazla fazla yersiniz.

Ayakta yediğiniz hızlıca yemekte hızlıca yağ olarak depolanır vücudunuzda. Sindirimin ağızda başladığını unutmayın yiyecekleri ağzınızda daha uzun süre tutun.

Yemekleri güzelce çiğneyin. Çiğnemenin önemi o kadar büyük ki.. sindirim ağızda başlıyor ve güzelce çiğnediğinizde ağızdaki reseptörlerden mideye incebağırsaklara sinyal gidiyor. Bak ben şimdi et yiyorum midede pepsin artsın diyor mesela , ya da yağlı gıdalar var burada safradan da yardım alalım sinyalleri uçuşuyor havada. Eğer güzel çiğnemezsek ( çiğnemeden yutanlarda var) yemekleri bu sinayaller eksik olduğu için et parçaları mideye geldiğinde mide de sindirim zorlaşacak ve süresi uzayacak o da yetmezmiş gibi sonrasında gaz şişkinlikte meydana gelebilecek. Bunları önlemek için yapmamız gereken tek şey yediğimiz yemeğin tadına varmak ve yavaş yavaş çiğnemek.