Bilmediğiniz DETOKS Hakkında…
Detoks deyince herkesin aklına sabahtan akşama kadar sıvı gıdalar tüketmek geliyor biliyorum ama aslında durum bundan biraz farklı. Detoks, vücudun toksinlerden arındırılması programıdır vücudumuz zaten gün içerisinde terleyerek, idrara çıkarak, dışkı atarak hatta nefes vererek bile toksinleri dışarı atar. Peki bunu vücut yapıyorsa biz neden ayrıca detoksa ihtiyaç duyuyoruz? Değişen iklim koşulları, her gün soluduğumuz egzoz dumanları, elimizden düşürmediğimiz manyetik kirlilik yapan cep telefonları, yemekleri ısıtması 2 dk olduğu için kullandığımız mikrodalga fırınlar ve bunun gibi bir sürü şey vücudumuzun toksinleri atmasında yetersiz kalmasına sebep oluyor. Burada vücudumuza destek olmamız gerekiyor. Nasıl destek olabiliriz? Öncelikle gün içerisinde yeterli su içtiğinizden emin olun, vücudumuzun %60’ı sudan oluşuyor ve her bir hücrenin işlevini yerine getirebilmesi için suya ihtiyacı var. Su içmek için susamayı beklemeyin. Yapılan araştırmalara göre yemekten önce 1 bardak su içen kişilerin öncekine göre daha az yediği ve ileriki dönemde kilo kayıplarının su içmeyenlere göre daha fazla olduğu bulunmuş.
Topraklanın, toprağa ayak basın, ılık bir duş alın ya da evinize yeni aldığınız bitkinin saksısını değiştirin toprağa dokunun yeter ki üzerinizdeki elektriği toprağa ya da suya verin bedeninizi hafifletin.
Şeker, margarin, beyaz un gibi sağlığınızı kötü etkileyecek ve toksin birikimlerine yol açacak gıdaları diyetinizden çıkarın. Paketlenmiş her gıda aylarca bozulmaması için bir sürü katkı maddesi içerir ve bunları vücudumuz besin değeri olarak kullanmadığından toksik atıklar olarak bizi rahatsız eder ileriki dönemde hastalıklara zemin hazırlar.
Mevsiminde sebze meyve tüketin ve her renkten besin olsun öğünlerinizde. Koyu renkli sebze meyveler (mor, kırmızı, pembe…) yüksek antioksidan içerir ve kalp sağlığınızı korur, vücuttan toksin atılmasını destekler. Yeşil yapraklı sebzeler bağışıklık sisteminizi yükseltir, sizi hastalıklara karşı korur, kemik sağlığını destekler. Sarı ve turuncu besinler göz ve cilt sağlığınız destekler, kan basıncınızı düzenler, yüksek c vitamini sayesinde bağışıklığınızı arttırır. Beyaz renkli besinler özellikle soğan sarımsak vücutta antibiyotik görevi görür, immün sistemi kuvvetlendirir, kalp damar sağlığını destekler.
Yediğiniz besinleriniz renkli olduğu gibi giydiklerinizi de renklendirin her bir rengin sizin enerjinizi farklı yönde etkileyeceğini unutmayın. Kırmızı size enerji verir, yaşama sevincini destekler, kan dolaşımını düzenler. Mavi sakinleştirir, ruhsal dinginlik sağlar. Turuncu hayatınıza canlılık kadar, sosyal ilişkilerinizin daha kolay olmasını sağlar. Pembe saf sevginin simgesidir, sevginin ve hayallerinizin peşinde koşmanızı destekler. Sarı akıl rengidir, zihni açar sizi umutlandıran işlerin peşinden gitmenizi destekler. Mor sakinliği ve bereketi simgeler aynı zamanda aşırı yeme isteğinizi baskılar. Yeşil size huzur verir, olaylara daha olumlu yaklaşmanızı sağlar.
Hareket edin, hareketsizlik vücudunuzda yağların depolanmasına sebep olur toksinlerde yağlarda biriktiği için aynı zamanda toksinler içinde yer hazırlar. Sokağa çıkmak için bahane bulun, eve sipariş edeceğiniz akşam yemeği yerine mahallenizdeki bakkalla gidin kendinize güzel bir ev yemeği yapın yağını tuzunu bildiğiniz. Pazar kahvaltısından sonra, Pazar yürüyüşünüz klasiğiniz olsun mesela. Gün içinde zinde hissetmek istiyorsanız sporu hayat tarzınız yapın. Havalar soğuksa arkadaşlarınızla buluşma mekanınız spor salonunuzdaki kafe olsun spordan önce bir sade türk kahvesi için ya da yarım muz yiyin spor performansını arttırmak için.
Oldurmak istediğinizi hayalinizde canlandırın. Vücudunuzdan toksinlerin arındığını tertemiz, doğduğunuz andaki kadar sağlıklı olduğunuzu hissedin ve o halinizi görün ki gerçek olsun. Olumlu düşünün kendinizi ve hayatı sevin, stresten uzak durun çünkü stres vücudunuzda toksinleri tutar ve bizi gün geçtikçe zehirler hem zihinsel hem bedensel olarak. Gün içinde çok gülümseyin, siz gülümsediğinizde mutluluk hormonları salgılanır ve sizin için mutluluğunuz için savaşır.
Bütün bunları bir bütün olarak düşündüğümüzde vücudumuz detoks yapmış olacaktır.